Archive for Ekim 26, 2008

Mimar Sinan Code

Süleymaniye Camii, Kanuni Sultan Süleyman tarafından imparatorluğun gücünü ve görkemini göstermek adına inşa ettirildi. Bu görev, tarihin en büyük ustası Mimarbaşı Sinan’a verildi. Camii ve külliyesi 7 senede bitirildi. Ancak 7 yıllık bu uzun süre Kanuni’nin canını sıkmıştı. Sinan’ın yapıyı neden bir türlü açmadığını anlamamıştı. O sırada her taraftan da dedikodular yağmaya başladı Sultan’a.

Kanuni durumu kendi gözleriyle görmek için bir ikindi vakti Süleymaniye’ye gitti. Muhteşem yapının içine girdiğinde Sinan tam da söylendiği gibi caminin ortasında oturmuş nargilesini tüttürmekteydi. Sultan gözlerine inanamadı. Tok sesiyle ve bütün haşmetiyle ‘’ Bu ne iştir Mimarbaşı ‘’ diye haykırdı. Oysa Mimar Sinan’ın içtiği nargilede tömbeki yoktu. İçtiği sadece suydu. Usta mimar, nargilenin fokurtularını dinleyerek caminin akustiğini ölçmeye çalışıyordu. Mihraptaki imamın sesini, aynı oranda bütün camiye nasıl ulaştıracağını hesaplıyordu. Bunun için Anadolu’nun değişik köşelerinden 65 tane dev turşu küpü getirtti. Bu küpleri içleri boş, ağızları dışarıya gelecek şekilde kubbenin eteklerine dizdirdi. Amacına ulaşmıştı Mimarbaşı. Sesi, yüzlerce metrekarelik mekanın her köşesine, en iyi şekilde yaymayı başarmıştı. Kanuni’de , Sinan’ın niyetini anlamış, ustasını hemen bağışlamıştı. Mimar Sinan yapının içine bir de hava koridoru inşa etti. Elektriğin henüz bulunmadığı o yıllarda, Süleymaniye 275 dev kandille aydınlatılıyordu. Sinan, bu kandillerden çıkan is camiye zarar vermesin ve cemaati rahatsız etmesin diye orta kapının üzerine küçük bir odacık yaptırdı. Binanın değişik köşelerine açtığı oyuklardan giren islerin bu odada toplanmasını sağladı. Şaşırdınız değil mi? Durun, daha bitmedi… Ve adına da İs Odası denilen bu bölmenin içine özel bir nemlendirme sistemi kurdu Sinan. Odada toplanan islerden, dönemin en kaliteli mürekkebini damıttı.

Süleymaniye’nin duvarlarında gördüğünüz o muhteşem kalem işleri, yazılar, süslemeler, caminin kandillerinden çıkan isten damıtılan o mürekkeple yapıldı. Tekrar altını çiziyorum, bunlar günümüzden 458 yıl öncesinin bilimiyle, teknolojisiyle yapıldı.

Son bir şifre daha var..

Hani oyuklar var dedim ya isin bir odada toplanmasını sağlayan , hava akımını içeri alan. Dışarıya çıkıp o iki oyuktan içeriye baktığınızda, birinden caminin içindeki Allah, diğerinden ise Muhammed yazılı dev levhaları görürsünüz. Ayrıca Süleymaniye’nin hangi köşesini, hangi duvarını, hangi açısını ölçerseniz ölçün, sayısal olarak karşınıza Allah kelimesinin ve katlarının çıktığını görürsünüz.

KAYNAK
Not: Alıntıdır. Bu bilinen bir gerçektir.Sitenizde yayınlarken BakışÇemberi’ni kaynak göstermenize gerek yoktur. Amacımız bilmeyenleri bilgilendirmek ve onlara asıl kodu göstermektir. (bkz: Da Vinci Code)

Ekim 26, 2008 at 6:11 pm 2 yorum

İçe Aktar Özelliği

Merhaba.

Blogger‘in kapatılmasından sonra WordPress.Com‘a geçiş yapan birçok Blog Yazarını gördüm.Hepsinin kafasında eski bloglarındaki yazılar var.Hatta bir kısmının Blogger‘i kullanmasının nedeni yalnızca yazdığı yazıların burada olması ve biryere taşıyamamasındandır.Şimdi burada WordPress‘in bir nimetini açıklayacağım.İçe Aktar özelliğini.

Öncelikle Yönetim Paneline Geliyoruz.Buradan Yönet Seçeneğine tıklıyoruz.Tıklamamızla beraber alt kısımda İçe Aktar seçeneği açılacak.

Şekil A:

İçe Aktar 1

Şekil A

Buradan Blogger‘i seçiyoruz.Google ile iletişime geçtikten sonra (Kullanıcı Adınızı ve Şifrenizi İsteyebilir) karşınıza Blog’unuzun bilgileri geliyor.İçe Aktar diyoruz ve biraz zaman geçtikten sonra yazılarınızı buraya taşıyor.Daha sonra düzenlemeleri yapabilirsiniz…

Not: Dışa Aktar seçeneğini kullanarakda sitenizin yedeğini oluşturabilirsiniz.Bu yedekle WordPress altyapısına sahip tüm sitelerde sitenizi yayınlayabilirsiniz…

Anlatım tamamen bana aittir.Hiçbir alıntı vs. yoktur.

Ekim 26, 2008 at 5:28 pm 3 yorum

İlginç Hayat

Hayat ne kadar garip değilmi ?
Az önce aklıma geldi.Benim gibi milyarlarca insan var.Ve kimbilir şuan onlar ne yapıyor…

Ben burada yazı yazıyorken belkide birisi hayata veda etti,belkide birisi evlendi…Veya birisinin yeni bir çocuğu oldu.Örnekler verilebilir.Temel manada 3 örnek verdim.

Yani şuan ben bunları yazarken dünyada türlü türlü şeyler oluyor.Gözümü kapatıp ciddi manada hayal kurduğumda bu beni baya bi etkiliyor…
Bilinen birşey büyütmeye gerek yok ama yazma gereği duydum…

Ekim 26, 2008 at 2:59 pm Yorum bırakın

Bloguma Dokunma İmza Kampanyası

Blogger‘in kapatılmasına karşı seslerini duyurmak isteyen Blog Yazarları imza kampanyası düzenlemişler.Geçtiğimiz haftalarda BlogActionDay (Blog Hareket Gunu) i duymuştunuz.Bu sefer Türk usulü BlogHareketGunu var.Burada Türk Blog Yazarları toplanıp çeşitli aktiviteler yapmaktadırlar.Gelişeceğini düşünüyorum.

Bu imza kampanyasına bende katıldım ve imzamı attım.Fakat Blogger artık açılsa bile ona geçmeyi düşünmüyorum.WordPress.Com şuanda benim birçok ihtiyacımı karşılıyor.Buda bana yetmezse ücretli host’a ve domaine geçerim herhalde.Ama genede birçok kişinin düşüncelerini yayınlayan Blogger‘in kapatılmasını saçma buluyorum.Ve onun açılmasını diliyorum…

Fakat gelin görünki YouTube kapanalı neredeyse 1 yıl olacak.Ve yapılmadık imza kampanyası vs. kalmamıştı.Zaten ülkemiz imza kampanyalarına önem verseydi şuanda asgeri ücretlerin milyarları bulması gerekiyordu.

Neyse sağlıcakla kalın.Biraz daha uzatırsam işi siyasi boyuta taşıyacam herhalde 🙂

Ekim 26, 2008 at 9:28 am 4 yorum

Older Posts


Hey gidi günler…

Ekim 2008
P S Ç P C C P
 12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728293031  

Yapılan araştırmalara göre

  • 9.267 kişi sitemizi ziyaret etmiş.

Feeds